Template3

Yıldızkaya Köyu WEB Sitesi

Tarihi

 

27 Ağustos 2009 Perşembe 14:32 Mikail İBRAHİMOĞLU tarafından yazıldı.
Kıpçaklar, 1068'de Rus knezlerinin müttefik kuvvetlerini yenerek güney Rusya sahasına yerleştiler. 1080'lerde Balkaş gölünden Tuna nehrine kadar uzanan topraklara Kıpçak Eli/Komania deniliyordu.
 
Kıpçakların bir kısmı Kırım'da yerleşirken  diğer bir kısmı da daha güneye, Kafkaslara doğru indiler. Kıpçak Eli'nde daha sonraları Altunordu devleti kurulmuştur.
 
Gürcü Kralı II. David, Selçuklulara ve İranlılara karşı savaşacak ordusu olmadığından, Kıpçak Türklerini ülkesine davet etti (1118-1120). Azak Denizi doğusu ve Kafkaslar kuzeyinden gelen 45.000 Kıpçak ailesi, Çoruh-Kür ırmakları boylarına yerleştiler ve güçlü bir ordu kurdular. Gürcistan, bu ordu sayesinde canlandı hatta Tiflis'i Selçuklulardan geri alarak topraklarını Erzurum yakınlarına kadar genişletti.
 
Zamanla Gürcistan'da Kıpçak/Kuman unsuru arttı. Bu topraklara yerleşen ve Gürcülerle din birliği bulunan Kıpçak Türkleri, devletin ordu, siyaset ve maliyesinde çok etkili konuma geldiler. Zamanla güçlenen Kıpçak Atabekleri, 1267 yılında Tiflis'e baş kaldırarak bağımsızlık mücadelesi verdiler. Onların bu faaliyeti İlhanlı Hükümdarı Abaka Han tarafından da desteklendi. Bugün Posof'ta kalıntıları bulunan Cak/Caksu kalesi onların hatırasıdır.
Atabek Ailesinin siyasî faaliyetlerinden Gürcü kaynakları bahsetmektedir: Gürcistan'a gelen Moğollara karşı savaşmak üzere  1266 tarihinde Tiflis'e giden Kıpçak Beyi Caklı Sargis, Gürcü Kralı David tarafından tutuklandı. İlhanlı Kağanı Abaka Han, David'den Sargis Beyi serbest bırakıp kendi yanına göndermesini istedi. Sargis Bey, Abaka Hana, artık Gürcü yönetiminde yaşayamayacaklarını ve bağımsız olmak istediklerini bildirdi. Böylece Abaka Hanın desteğini alan Atabek ailesi, Gürcistan'dan ayrı bir hükûmet oldu.
 
Ahıska Atabekleri hükümet olduktan sonra Osmanlı Devleti ile iyi münasebetler kurmuşlardır. 1500/1516 yıllarında Artvin, Ardahan, Ahıska Beyi olan Kıpçak Atabeki Mirza Çabuk, 1508'de Trabzon Sancak Beyi Şehzade Yavuz Selim'e kendi askeriyle öncülük etmiş; Batı Gürcistan'ın Osmanlı'ya itaatini sağlamıştır. 1514'te Çaldıran Seferi'nde de Osmanlı ordusuna sefer sırasında, sürülerle etlik koyun, yüzlerce yük yağ, bal ve un vererek yardımcı olmuştur. Onun bu siyaseti, Gürcü kaynakları tarafından eleştirilmektedir.
 
Atabek Hükümeti, 310 yıl yaşamış, Anadolu'nun en uzun ömürlü Türk Beyliğidir.

Osmanlı fethinden sonra 1595 yılında yapılan sayım sonucu hazırlanan Ahıska Tahrir Defteri'ndeki vergi mükellefi köylü isimlerinden bölge halkının Türklüğü açıkça anlaşılmaktadır: Arslan, Ayvaz, Bayındır, Bekâr, Çabuk, Devletyar, Elaldı, Elalmaz, Emirhan, Gökçe, Kanturalı, Korkut,  Murat, Nuraziz, Pirali, Şahmurat,  Temür, Ülkmez, Yaralı, Yusuf...
 
MÖ. VIII. ve VI. yüzyıllarda Kafkasların kuzeyinden güneye geçip Yukarı Kür ve Çoruh boylarına yerleşerek 300 yılında Hristiyan olan Kıpçaklara İlk Kıpçaklar; bu bölgeye XII. yüzyılda gelenlere de Son Kıpçaklar denilmektedir.
 
Bu bilgiler, Ahıska ve çevresinin, ne kadar eski bir Türklük tarihine sahip olduğunu göstermesi bakımından fevkalâde önemlidir.
 
XVI. yüzyılın başlarında Ahıska Atabekleri Hükümetinin sınırları Azgur'dan Kars, Artvin, Tortum, İspir ve Erzurum'a kadar uzanıyordu. Bugünkü halk kültüründen de anlaşılıyor ki, Ahıska Türkleri ile Posof, Ardahan, Artvin, Ardanuç, Şavşat, Yusufeli, Tortum, Narman ve Oltu halkı aynı köktendir.

Bu bölgede Ortodoks-Hristiyan Kıpçak Atabeklerinden kalan dinî yapılara Gürcüler sahip çıkmakta, bölgeyi de eski toprakları olarak tanıtmaktadırlar.
 
Bu bilgilerden Ahıska ahalisinin bölgenin otokton/yerli halkı olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Yoksa birilerinin ikide bir gündeme getirdiği gibi "Osmanlıların, Konya'dan, Yozgat'tan ve Tokat'tan götürüp yerleştirdiği halk" değildir. Esasen bilimsel hiçbir dayanağı olmayan bu safsatanın kimin tarafından ortaya atıldığı merak konusudur. Bu safsata, bir halkın tarihî yurdunu elinden almakta, bu yerli halkı sonradan gelmeler kategorisine koymaktadır ki kabul edilmesi imkânsızdır. Bu, olsa olsa Ahıskalılara vatan kapılarını açmak istemeyen çevrelerin ortaya attığı bir yalan olabilir. Halbuki tarih, yalan ve safsata üzerine değil belgeler üzerine kurulur.
 

YILDIZKAYA KÖYÜ TARİHÇE

Erzurum İli Oltu ilçesine bağlı iken 1958 yılında Olur İlçesine bağlanan eski adıyla Kivi yeni adıyla Yıldızkaya olan Köye 16. yüzyılın başlarında, bugünkü Gürcüstan sınırları içerisinde bulunan ve Ahıska bölgesinden gelen ailelerin yerleşmesi ile kurulduğu tahmin edilmektedir. Bu ailelerin;

1)
Gobalgil
(soyadı Sezgin olanlar)
2)
İdrisoğulları
(soyadı Cengiz, Özdemir, Tokgöz olanlar)
3)
Kabagil
(soyadı Kaya olanlar)
4)
Mollaaligil
(soyadı Köksal olanlar)
5)
Mollagil
(soyadı Sağlam olanlar)
6)
Kahyagil
(soyadı Pala olanlar)
7)
Sadullahoğulları *
(soyadı Öztürk olanlar)
8)
Teyfurgil
(soyadı Polat, Canpolat olanlar)
9)
Varcigil *
(soyadı Alıcı, Kaygusuz olanlar)
10)
 Karalıgil
(soyadı Arslan, olanlar)
11)
 Gülahangil
(soyadı Güney olanlar)
12
 
(soyadı Çakır, Güven olanlar)

(*) Soyadı Öztürk olan Sadullahoğulları yani Şabangil’in Alos köyünden, Alıcı olan Varcıgili’in ise Oğdar (Günyayla) köyünden gelerek yerleştikleri bilinmektedir.    
Yıldızkaya (Kivi) Köyünün kültürü, örf ve ananeleri ile şivesi Ahıska Türkleri ile karşılaştırıldığında hemen hemen aynı olduğu görülmektedir. Bu benzerlik Ahıska bölgesinden yerleşildiğini desteklemektedir.
Yıldızkaya Köyüne ait bilgilerde hatalı olanlar var ise durumu kivikoyu@hotmail.com adresine maille bildirebilirsiniz.
 
Bugün 38 ziyaretçi burdaydı.




© Copyright 2007 - 2012 Yıldızkaya Köyü WEB Sitesi Free CSS Templates

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol